Değişimin Formülü
Beyninizin ne kadar harika yaratılmış olduğundan bahsetmeyeceğim. Lakin Değişimin Formülü başlığı altında birazdan anlatacaklarım kafanızın içinde taşıdığınız şeyi, hayatınız ve sağlığınız için daha iyi kullanmanız için yardımcı olacak.
Öğrenmek, ilişkilendirmeyle meydana gelir. Mesela yeni öğrendiğiniz bir yabancı kelimeyi, zihninizde bir görüntü ile ilişkilendirdiğinizde onu hatırlamanız kolaylaşır. Öğrendiğiniz o kelime her konuşulduğunda zihninizde onunla ilgili bir görüntü canlanır. Yeterince tekrar ettiğinizde hatırlamak için çaba göstermenize bile gerek kalmaz. Öğrenmenin bu şekline koşullama denir. Peki koşullama sizin için neden önemli?
Fikirler, anne ve baba gibi otorite figürlerinden gelmişse veya yeterince tekrar edilmişse daha kalıcı bir hale geliyorlar. Bir süre sonra düşüncenizi oluşturan sabit fikirlere dönüşebilirler. Çok eleştirilen bir çevrede yetiştiyseniz bu durum bir süre sonra sizi hatadan kaçınmaya veya uzaklaştırmaya itebilir. İşin kötüsü hatadan ne kadar kaçmaya çabalarsanız hata yapmaya o kadar meyilli oluyorsunuz. Yine de bu eski programların esiri olmak zorunda değilsiniz.
Doktor Robert Mayer, farelerle yaptığı deneylerde; farelere su ile birlikte bağışıklık sistemlerini zayıflatan bir ilaç enjekte etti. Suyun tadı farelere çekici geliyordu. Fakat suyu her içtiklerinde ilaçtan dolayı bağışıklık sistemleri zayıflamaya başladı. Bir sonraki aşamada farelere sadece tatlandırıcılı su verildiğinde farelerden bazıları hasta oldu ve bir kısmı öldü. Farelerin beyinleri farkında olmadan içtikleri ilaçlı suyun etkisiyle bağışıklık sisteminin tepkisini zihinde ilişkilendirmiş, yani öğrenmişti. Doktor, farelere sadece ilaçsız su vermeye karar verdi. Suyu her verdiğinde farelerin bağışıklık sistemleri yeniden zayıflıyor, yani beyinleri öğrendiklerini uygulamaya başlıyordu. Doktorun çalışmaları bilim dünyasında beynin bağışıklık sistemini nasıl etkileyebildiğinin kanıtı oldu.
Beyin ve bağışıklık sistemi ilişkilendirmelere güçlü tepkiler verebiliyor. Eğer olumsuz güçlü tepkiler oluşturabiliyorsa, aynı sinir sistemi olumlu ve faydalı tepkiler de oluşturabilir.
Sinir sisteminin zorlanma sebeplerinden bir tanesi iyi hissetmekle ilgili daha iyi seçeneklere sahip olmadığındandır. İlişkilendirmelerinizi ve dolayısıyla kararlarınızı ve hayatınızı şekillendiren en önemli şeylerden birisi içinde bulunduğunuz duygu durumudur. Keyifle dinlediğiniz bir şeyi zorla dinlediğiniz bir şeyden daha rahat öğrenebilirsiniz. Ayrıca mutlu hissettiğiniz yerler hafızanızda daha kalıcı hale geliyor. Yeterince sağlıklı, enerjik ve iyimser hissetmeye başladığınız da en zor koşullar daha atlatılabilir ve başarılabilir görünmeye başlar. O zaman bir an önce duygu durumunuzu kontrol altına almaya başlamalısınız. Bunu başarmanın en etkili yollarından biri, gün içinde maruz kaldığınız fikirleri ve duygusal enerjiyi kontrol etmeye başlamanızdır.
İşe giderken güne kötümser fikirlerle başlayanlardansanız sizi iyi hissettiren bir şarkı listesi hazırlayın. Bir film seçecekseniz yemek seçer gibi titiz davranın. Size hitap eden ve düşüncenizi etkileyen filmlerle zihninizi koşullayın. İyileşmeniz mi gerekiyor? Daha fazla inanca ve enerjiye ihtiyacınız var. Bir hastalığınız varsa aynı hastalıktan kurtulan insanların neler yaptıklarını izleyin. Mümkünse onlarla tanışın, hikayelerini dinleyin.
Sinir sisteminizin zorlanma sebeplerinden biri, iyi hissetmekle ilgili yeterince iyi seçeneklere sahip olmamasından kaynaklanır. Artık onu iyi hissederek güçlenen bir sisteme dönüştürmenin zamanı geldi. Sinir sisteminizi rahatlatmalı ve sağlıklı duygulara geçiş yapmalısınız.
Değişimin Formülü adlı yazımızın sonuna geldik. Bir sonraki yazıya kadar esenle kalın.
Bazen çevremizdeki kişiler bize değiştiğimiz konusunda düşüncelerini söylerler aslında değişimi oluşturan etmenlerden biri de çevremizdir. Örneğin karamsar bir insan değişmek istiyorsa pozitif olan kişiler ile iletişime geçmesi doğru bir harekettir.
Kişisel değişimler mi yoksa psikoloji olarak değişim mi? Eğer kişisel değişimse bunu yapabilmeniz için size iyi gelen insanlar ile görüşmeniz ister istemez kişisel değişime itecektir. Psikolojik olarak değişim çok zor olan ve aslında pekte becerilemeyen bir konudur.